Whiteman'nın orkestrası New Orleans anlamında bir caz çalmıyordu. Müzisyenleride doğaçlama yapacak eğilimde ve yetenekte değillerdi. Ama müzik fazlalıkları duymazdan gelinirse caza benziyordu.
Whiteman'nın da sermayesi buydu zaten. 1924 şubatında New York'taki Aeolian Hall'da ''cazın neren nereye geldiğini gösteren'' ünlü konseri düzenledi. Aynı akşam George Gershwin de ''Rhapsody in Blue'' sunun prömiyerini yapmıştı. |
|
Isı Yükseliyor
Henderson ve en yakın yardımcısı düzenlemeci Don Redman, bakır üflemeli çalgılarla kamışlıları iç içe kullanan Paul Whiteman'nın yöntemini geliştirerek, bu çalgıları arka arka ya iki sıra halinde dizdiler. Henderson da tıpkı Duke Elington ve Whiteman gibi dans edenlerin müzikte pekte seçici olmadıklarını farketmişti. Orkestra şefleri bu sıralarda ısıyı yavaş yavaş yükseltecek bazı solistler keşfetmeye başladılar. Caz müzisyenleri henüz işlerini ancak iş sonrası bir araya geldikleri ve kendileri için çaldıkları jam sessionlarda dökebiliyorlardı. |
|
|
Fletcher Henderson Louis Armstrong'u 1924'te New York'a sırf bu amaçla getirecek ve bu katılım cazda bir çok şeyi değiştirecekti. Duke Ellington ise The Washingtonians adlı bir dans topluluğunu devralmış ve aynı amaçla Oliver etkisinde bir müzisyen olan ''Bubber'' Miley'le anlaşmıştı. Paul Whiteman Bixbeiderbecke ve saksafoncu Frankie Trumbaurer'ı orkestrasına katmakta gecikmedi. |
Swing
Cehennemi bir hızla giden Amerikan ekonomisi, 1929 yılında gelindiğinde, yoldan çıktı. Caz, 1935'e kadar süren çok güç günler yaşadı. Ünnlü Austin High orkestrası üyeleri kuru fasulyeye talim ediyor, Sidney Bechet bir yandan ayakkabı boyacılığı yapıyor, bir yandanda trompetçi arkadaşı Tommy Ladnier'ye güç bela açık tutmaya çalıştığı terzihanesinde yardımcı oluyordu. Ortabatı ve güneybatıda tıklım tıkışık otobüslerle hiç durmadan dolaşan ''bölge toplulukları'' , boğaz tokluğuna çalıyorlardı. Louis Armstrong ve Duke Ellington gibi ünlü caz müzisyenleri çalışmak için Avrupaya gittiler. 1939'da Coleman Hawkins de onları izledi. çalıştığı Fletcher Henderson Orkestrası'nın swinginde tıpki Louis Armstrong gibi büyük payı vardı. O ayrıldıktan sonra topluluk dağıldı.Henderson'nun bu yeni ve durdurulamaz akımın seslendirilmesinde en büyük yardımcısı düzenlemeci Don Redmandı. Armstrong ise trompetiyle ritmin üzerine ritm bindiriyor, alttaki ritmden uzak doğaçlıyor, ama gerekince hızla ritme geri dönüyordu. Don Redman bakır üfleme çalgılar, kamışlılar ve ritm bölümü olan daha büyük bir orkestra kullanarak Armstrong soloları gibi ses veren bir topluluk tınısı geliştirmeyi başardı. Renkli bir biçimde armonize ettiği ''riff'' ler bakır üflemelilerle kamışlılar arasında gidip geliyor, çatlarcasına, haykırırcasına ortaya çıkan enerji; solistlerin çalmaya başalamasıyla dahada yoğunlaşıyordu. Bu tını, doğaçlamaya izin vermeyen bir çok dans orkestrasının anlayışla taban tabana zıttı. Yinede Henderson'a yakın duran jean Goldkette ve Red Nichols gibi müzisyenlerin yönettiği bazı beyaz topluluklar vardı. |
Sidney Bechet
Coleman Hawkins
|
Swing Kralı
1935 Ağustos'unda uzun bir turnenin sonunda aralarında trompetçi Bumny Berigan ve davulcu Gene Krupa gibi ünlü müzisyenlerin de olduğu Goodman Orkestrası, Los Angeles'deki Palomar Ball Room'da çaldı. Goodman ve arkadaşları geceye yumuşak bir dans müziği ile başladılar. Salonu dolduran üniversite öğrencileri hiçde etkilenmişe benzemiyordu. Onları biraz olsun canlandırabilmek amacıyla Fletcher Henderson'un düzenlediği Jerry Rool Morton'un 'King Porter Stomp'una geçtiler. Yahudi gettosu üzerinden bir New Orleans ve Harlem yolculuğu! Salon yıkılıyordu az kalsın. Ateşli, canlı siyahların stilinde çalan bir bigband geliyordu. Goodman yakında swing kralı olarak taç giyecekti. Swing patlamasında, yaygınlaşan radyo kadar, çöküntününde sona erişi, Armstrongun geniş bir öğrenci kitlesince benimsenen 'sıcak' ve 'siyah' müziği ile Goodman'nın yaşı, ırkı ve yeteneğide rol oynayacaktı. Goodman 1920'lerde ortaya çıkan öncülerin hepsinden daha gençti. Üniversiteli dinleyicilerinden pekte farklı görünmüyor, müziğindeki doğaçtan ataklarının yanı sıra Avrupa kokan titizlik, eğitimli Amerikan gençliğini etkiliyordu. |
California'daki başarının üzerinden 5 yıl geçmişti, Goodman artık 1938'deki ünlü '' Carnegic Hall Spirituals tı Swing'' gecesi ile cazı klasik konser salonlarına sokmuş uluslar arası bir yıldızdı. Goodman orkestrasında siyahlarla beyazları bir arada çaldıran ilk orkestra şefiydi.
Piyanist Teddy Wilson'la vibrefoncu Lionel Hampton'la, gitarcı Charlie Christian'la peş peşe anlaştı. Chicago'da New Orleanslı öncüleri dinledikten sonra bu yanı iyice gelişti. 1933'de Coleman Hawkins ve Billie Holiday'le plaklar yaptı. |